Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | kaykay yapmak | skateboard v. | ||
I thought I told you not to skateboard here. Sana burada kaykay yapmamanı söylediğimi sanıyordum. More Sentences |
||||
General | kaykay yapmak | make a skateboard v. | ||
General | kaykay yapmak | ride on a skateboard v. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Colloquial | (kaykay hareketini) başarıyla yapmak | throw v. |
Sport | ||
Sport | kaykay, kar kayağı, kayak tahtasında özel hareket yapmak için kullanılan ince bir platform | grind rail n. |